Seçkin yerine ne kullanılır ?

Najeti

Global Mod
Global Mod
Seçkin Yerine Ne Kullanılır?

Bunu sormak zorundaydım çünkü "seçkin" kelimesi son yıllarda ne yazık ki öyle bir hale geldi ki, insanın kafasında beliren anlam ile dışarıda duyduğu anlam neredeyse birbirinden çok farklı. Seçkin bir kişi olmak, elitist bir grubun parçası olmakla neredeyse eşdeğer hale geldi. Peki, bu kelimenin altındaki anlam derinliği doğru mu? Yoksa dildeki boşluğu, sınıfsal ayrımı pekiştiren bir ifade olarak mı kalmalı? Bu soruları merak eden var mı? Gelin, birlikte bu “seçkin” kelimesinin ne anlama geldiğini ve bunun gerçekten toplumsal yararı olup olmadığını tartışalım. Belki de alternatif kelimelerle bu sıfatı daha adil, daha anlamlı bir hale getirebiliriz.

Seçkin: Gerçekten Kimseye Faydası Var mı?

Seçkin kelimesinin kökenine bakacak olursak, “seçmek” fiilinden türemiş olduğu görülür. Seçkin demek, diğerlerinden farklı olarak özel bir gruba ait olmak demektir. Peki, bu özel gruba ait olmak kim için faydalıdır? Çoğu zaman, bu kelime biraz da övünmek, statü kazanmak isteyen bir grup insan tarafından kullanılıyor. Ne yazık ki, “seçkin” olmak, toplumsal bir anlam taşımaktan çok, ayrıcalıklı bir zümreyi ifade eder hâle gelmiş. İşte burada asıl sorun başlıyor. Çünkü, bir şeyi seçkin olarak tanımlamak, geriye kalanları bir şekilde “görmezden gelmek” veya “dışlamak” anlamına gelir.

Bir düşünün: Eğer herkesin eşit şartlarda olduğu bir toplumda yaşıyor olsaydık, seçkin kelimesinin gerçek bir anlamı olur muydu? Zihnimizdeki “seçkin” kavramı, çoğunlukla maddi, sosyal ya da kültürel açıdan üstün görülen insanları tanımlar. Ama bence, bu da insanları ikiye bölen, farkları derinleştiren bir anlayışa yol açıyor. “Seçkin” olma idealini kuranlar, adeta başkalarının gerisinde kalmalarına sebep oluyor. Gerçekten de, toplumun her kesiminin eşit şartlara sahip olduğu bir dünyada, "seçkin" sıfatına yer var mı?

Erkeklerin Stratejik ve Problem Çözme Odaklı Yaklaşımı

Birçok erkek, kavramları pragmatik bir şekilde değerlendirir ve "seçkin" olma meselesine yaklaşırken, bunu genellikle kişisel başarı ve stratejik avantajlar üzerinden tartışır. Onlar için "seçkin" olmak, statü kazanmak, daha fazla fırsat yaratmak anlamına gelir. Başarıyı bir hedef olarak görür ve buna ulaşmak için gereken adımları tartışırken, bazen kelimenin içerdiği toplumsal adaletsizliği göz ardı edebilirler. “Seçkin” bir grup, daha fazla kaynağa, daha fazla fırsata sahip olabilir; fakat bu durum, toplumsal eşitsizlikleri derinleştiriyor olabilir. Erkekler, sıklıkla bu durumu bir "oyun" gibi görüp, oyun kurallarını kendi lehlerine çevirmeye çalışabilirler.

Örneğin, iş dünyasında başarılı olmak isteyen biri, “seçkin” olmanın avantajlarını savunabilir. O kadar başarılı olmanın, yalnızca az sayıdaki insanın erişebileceği bir dünya yaratmakla ilgili olduğunu savunmak daha stratejik olabilir. Fakat bu da, toplumsal yapıları birbirinden daha fazla koparan bir durumu doğurur. Birçok erkeğin bu durumu fark etmeyişi ya da fark ettiğinde "ama başka türlü nasıl başarılı olunur?" sorusuna sıkışması, toplumun her kesiminden gelen farklı fikirleri dengelemenin ne kadar zor olduğunu gösteriyor.

Kadınların Empatik ve İnsan Odaklı Bakış Açısı

Kadınlar genellikle, toplumda adaletin sağlanması ve herkesin eşit şartlar altında var olabilmesi üzerine daha çok dururlar. "Seçkin" kavramını ele alırken, genellikle daha empatik bir yaklaşım sergileyebilirler. Kadınların bu konuda yaklaşımı, seçkinlik fikrinin neden toplumsal eşitsizlikleri ve dışlanmışlık duygularını körükleyebileceği üzerine yoğunlaşır. Çünkü bu kavram, büyük oranda birbirine yakın sosyal sınıflar arasındaki ayrımı pekiştirir.

Birçok kadının seçkin olma anlayışı, toplumun sadece belirli bir kısmının değil, herkesin başarıya ulaşabilmesi gerektiği yönündedir. Hatta bazen, bu “seçkin” tanımına karşı gelmek, toplumsal dayanışma ve yardımseverlik duygularını pekiştirebilir. Kadınlar, bu konuda toplumun diğer kesimlerinin dışlanmaması gerektiğini vurgularlar. Bir insanı sadece sosyal statüsüne göre değil, insani değerlerine göre değerlendirmek gerektiğini savunurlar.

Kadınların empatik bakış açısının en güzel örneklerinden biri, iş yerinde cinsiyet eşitsizliğini sorgulayan, liderlik pozisyonlarına daha fazla kadın alınmasını savunan bir yaklaşımda kendini gösterir. Birçok kadın, "seçkin" kelimesinin kullanılmasından hoşlanmaz, çünkü bu kelime sadece belirli bir zümreyi yüceltirken, diğerlerini küçümseme eğiliminde olabilir. Toplumun her bireyi, potansiyelini keşfetme ve en iyi şekilde yaşama hakkına sahip olmalıdır. Seçkinlik bu denkleme nasıl uyuyor?

Peki, Seçkin Yerine Ne Kullanılmalı?

Bu soruyu sormadan önce, “seçkin” kelimesinin bir anlam ifade etmesinin gerçekten doğru olup olmadığını sorgulamalıyız. Belki de bu kelimeyi tamamen terk etmek, daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir dil benimsemek çok daha doğru olurdu. Örneğin, “başarılı,” “yetenekli,” “önemli,” ya da “değerli” gibi kelimeler, hem bir insanın becerilerini hem de toplumda oluşturduğu etkiyi daha adil bir şekilde tanımlar. Çünkü bu kelimeler, bir grubun ayrıcalıklı olduğu anlamına gelmez. Aksine, herkesin kendi potansiyelini gerçekleştirebileceği bir dünyada, başarıyı daha geniş bir kavram olarak kabul edebiliriz.

Sonuç ve Forumda Tartışmaya Davet

“Seçkin” kelimesi, günümüzde ne anlama geliyor ve gerçekten kullanılmaya devam edilmeli mi? Bunun yerine ne gibi alternatif ifadeler kullanılabilir? Bütün bu düşünceler ışığında, toplumda gerçek eşitlik sağlanabilir mi? Belki de bu konuda daha fazla kafa yormalıyız. Seçkin kelimesi ve arkasındaki toplumsal yapılar sizce ne kadar gerçekçi ve adil? Bu konuda fikirlerinizi forumda paylaşarak tartışmayı başlatabilirsiniz!